Yanık Hakkında...

Bu siteyi oluşturmaktaki amacım şudur: Gerek kitaplarda, gerekse diğer internet sitelerinde geniş teorik bilgiler mevcuttur.Ben burada bu teorik bilgilere çok kısa değinerek 1988-2020 yılları arasında yaptığım yanık çalışmalarını ve bunlara ait resimleri sunarak hastalarımıza ve yakınlarına, yanıkla ilgilenenlere pratik bilgiler sunmaktayım.

Yanık konusunu kısaca anlatırken bir İngiliz Aliminin çok etkilendiğim sözünü hatırlatmak istiyorum.İngiliz Hoca “Yanık hayatımızda insanoğlunun başına gelebilecek en büyük felakettir” diyerek yanık olayının ne kadar ciddi bir olay olduğunu ifade etmiştir.Yanığın vücutta yaptığı (direkt veya indirekt) değişikliklerle komplike bir olay olduğunu konunun uzmanı olan herkes kabul etmektedir.

Bir toplum ne kadar sanayileşmişse yanık olaylarıyla o zaman daha fazla karşılaşmaktadır.Bu yaralanmalardan dolayı da genel vefatlar içinde yanık ön sıralarda yerini almaktadır. Yanık insan vücudunda fiziki ve şimik (kimyasal) değişiklikler sonucunda geniş harabiyetler yapan ve istatistiklerde en çok alev yanıkları ile karşılaşılmaktadır.Ancak bize başvuran hastaların çoğu kaynar su (haşlama) yanıklarıdır.

Bazı hastalar yanığı lokal (mevzi) bir travma olarak görseler de çoğu zaman ilk dönemde bunun fiziki ve psikolojik bir travma olduğunu fark edemezler.Bunu teyit etmek için her yanıkla uğraşan doktorun karşılaştığı şu durumu söylemeden geçemeyeceğim;
Çocuğu yanan Anne yavrusunu kaptığı gibi doktora getirdiği zaman ilk sorusu şu olmaktadır: Doktor Bey çocuğumda iz kalırmı?Yukarıda ifade ettiğim gibi çocukta belki hayati tehlike vardır. Sonunda ağır psikolojik travmanın etkileri kalacaktır.Bunu hesap etmemektedir.

Demek oluyor ki hastaların ve yakınlarının iz (skar) kalması husunda ne kadar duyarlı oldukları hususu tartışmasızdır.

Op.Dr.Şefik ERŞAN